Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...

11/11/2010

Çöpsüz Yaşam, Atık Piller ve Kızartma Yağları



İnsanlık olarak imkansızları konuşma lüksümüzün olmadığı bir dönüm noktasındayız ve bugün her zamankinden daha çok parçası olmamız gereken bir vizyona ihtiyacımız var. Eskiden toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından “sıradışı” olarak görülen insanların desteklediği çöpsüz yaşamı elde etmek için yapılan girişimler, şu an içerisinde bulunduğumuz durumun ciddiyetini göze alacak olursak, artık toplumun tüm bireyleri tarafından beklenmektedir.

Amerika ve Avrupa ülkelerindeki ev hanımları, tükettikleri ürünleri seçerken daha az ambalajlı olanları tercih edecek kadar bilinçli! Markete giderken plastik poşet kullanmamak için yanında kumaş çantasını götürmeyi ihmal etmeyen bu bayanlar, kasaba uğrayacakları zaman ise alacakları etleri koymak için evlerinden kendi cam kaplarını getiriyorlar. Gelişmiş ülkelerin yaşam stili içerisinde alınan bu önlemlerde hiçbir sıradışılık yok. Bunlara ek olarak hatırısayılır sayıda insan kendi temizlik malzemelerini hazırlıyor, paketli olmayan organik sabunları kullanıyor, ve ellerine geçen tüm cam, plastik, teneke ve kağıtları atlamadan geri dönüştürüyor! Biz bunların hangilerini yapıyoruz?

Yaşadığımız alanlarda “sıfır atık” felsefesini benimsemek o kadar basit ki! Örneğin, hayatımızdan plastik ambalajları tamamı ile çıkarabilir, mümkün oldukça taze gıdalar tüketebiliriz. Dünyada hızla yaygınlaşan “ambalajsız yaşam hareketi”nin bir parçası olmak düşündüğümüzden daha kolay. El çantamızın içine ya da arabamızın bagajına yerleştireceğimiz birkaç kumaş çanta sayesinde market ziyaretlerimizde plastik poşete olan bağımlılığımızı sıfırlayabilir, ambalajsız ürünleri tercih ederek bunun yerine taze gıdalara yönelebiliriz. Bu pratik önlemler sadece çevreye olan duyarlılığımızı artırmakla kalmaz, kendi sağlığımız için de pozitif etki yaratır.

Ülkemizde dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise atık pillerdir. Kullanım ömrünü tamamladıktan sonra çöpe atılan pillerdeki ağır metaller zamanla bozularak serbest hale geçtiğinden yer altı ve yüzey sularını kirletmenin yanında toprağı ve doğal olarak bitkileri de zehirler. Türkiye’de bir yılda 11 bin ton pil piyasaya sürülürken, bunun ancak 260 tonu geri toplanabiliyor. İlginçtir ki durum Almanya’da olabileceği kadar iç açıcı değil. 2007 yılı içinde Almanya sınırları içerisinde 1.47 milyar pil satılmış ve bunun ancak yüzde elli (50%)’si geri toplanabilmiştir.

Uzmanlara göre çöp depolama alanlarında bulunan civanın yüzde seksen sekiz (88%)’i, kadmiyumun ise yüzde elli dört (54%)’ü pillerden kaynaklanmaktadır. Atık pillerin açığa çıkmalarına neden oldukları bu kimyasallar akciğer hastalıkları, prostat kanseri, kansızlık, doku tahribi, böbrek üstü bezlerin tahribi ve kanser gibi hastalıklara neden olarak insan sağlığını birebir etkilemektedir. Bu nedenden dolayı görülen olası hastalıklara engel olmanın tek yolu atık pilleri çöpe atmak yerine daha önceden belirlenmiş noktalarda toplamaktır. Ülkemizde bu alanda yapılan atık pil toplama kampanyaları bulunmaktadır. Yapabileceğimiz en basit şey bu pillerin nerde toplandıklarını öğrenerek kullanmadığımız pilleri bu şekilde elden çıkarmaktır.

Çoğumuz evlerimizde kızartma amaçlı kullandığımız bitkisel yağları tekrar tekrar kullanmanın yanlış olmadığını düşünüyoruz. Ancak bilmemiz gerekir ki, kızartma sırasında oluşan fiziksel ve kimyasal reaksiyonlar nedeniyle yağda çok sayıda yan ürün oluştuğundan, sağlık açısından, evsel kullanımda kızartmalık yağın en fazla 2 defa ve kısa aralıklarla kullanıldıktan sonra değiştirilmesi gerekir.

Ekotoksik özellik gösterebilen kızartmalık bitkisel ve hayvansal yağlar kullanım sonrası lavaboya döküldüklerinde atık su kirliliğinin yüzde yirmi beş (25%)’ine neden olmaktadır. Arıtılmayan sulardaki atık yağlar, denizlere ve akarsulara ulaştığında bu alanlardaki suyun kirlenmesine ve sudaki oksijenin azalması sonucu başta balıklar olmak üzere ortamdaki diğer canlılar üzerinde büyük tahribata yol açmaktadır. Buna ek olarak önemli bir içme suyu kaynağı olan yeraltı sularının da kirlenmesine neden olmaktadır.

Çoğu endüstriyel işlemlerde kullanılmak üzere, dünyada 20 milyon ton civarında bitkisel ve hayvansal yağ kızartma amaçlı kullanılmaktadır. Ne yazık ki bu yağların büyük bir miktarının geri dönüşümünü sağlamak kolay olmadığı gibi ekonomik bir seçenek sunmadığından çevreye karşı zararlı bir durum oluşmaktadır. Türkiye'de “Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği” kapsamında atık bitkisel yağların toplanmasının belediyelerin sorumluluğunda olmasına rağmen ülkemizde henüz buna benzer girişimlerde bulunulmamıştır.

İyi bir planlama ile belirli kuruluşlara yetkiler verilerek bu kuruluşların atık yağları ev ve iş yerlerinden toplamasını sağlayabilir, toplanan bitkisel yağların daha sonra içme sularına karışması yerine biyodizel üretiminde kullanılması için gerekli altyapıyı hazırlayabiliriz. Bu yolda eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları kaçınılmaz olduğundan, küçük yaştan başlayark tüm toplumun, atık yağların neden olduğu zararlar ve mümkün olan geri dönüşüm metodları hakkında bilgilendirilmesi gerekir.

Atık yağlardan biyodizel üretimiyle çevreyi korumakla kalmaz, aynı zamanda atıktan katma değer sağlayabiliriz. Kızartmalık atık yağlardan üretilen biyodizel, dizel yakıt kullanımına kıyaslandığı zaman iklim değişimine neden olan sera gazı emisyonunda yüzde doksan (90%)’a varan oranlarda azaltım sağlayabildiğinden kesinlikte cazip bir opsiyon sunmaktadır. Ülkemizde de biyodizel üretiminin yolunu açmak için gerekli çalışmaların yapılması ve gerekirse üniversitelerimizle iş birliği içerisinde atık yağları enerjiye dönüştürebilme konusunda araştırmaların yapılması büyük önem taşımakadır. Çünkü ancak bu şekilde toplanan atık yağ oranı artırılabilir ve normalde doğal kaynakları ve insan sağlığını etkileyecek olan bu atıkları yararlı bir kaynağa dönüştürebiliriz.

İnsan ancak tüm seçimlerinde sadece kendisi için değil içerisinde yaşadığı dünya için en güzel, en doğru olanı, ve umut vereni yaparak yaratmaya hiç yılmadan devam ettiği zaman kendini iyi hissetmelidir. Kendinize bir sorun: Ben bugün çevre için ne yaptım?


Çise Ünlüer (14 Kasım 2010)
ciseunluer@hotmail.com

3 comments:

  1. Geri dönüşüme gidecek kağıtları ayıkladım ve akşam üstü yolladım.
    Ancak atık yağları toplama konusunda yaşadığım yerde sıkıntı var. Her binaya atık yağ kutusu koyulsa, daha hızlı bir dönüşüm mümkün olur.
    Selamlar.)

    ReplyDelete
  2. Cok haklisiniz, su an Ingiltere'de yasamama ragmen ayni sorunu ben de yasiyorum! Ancak en azindan temiz su kaynaklarina karisip suyu kirletmesin diye atik yaglari cam kavanozlarda muhavaza etmeye calisiyorum - daha sonra geridonusumu yapilmasi gerek bir sekilde.. yasadiginiz cevrede ne gibi onlemler aliniyor arastirip ogrenebiliriz..

    Cise

    ReplyDelete
  3. Merhaba 🤗 Faydalı yazınız için teşekkür ediyorum. 💚 Sıfır atık yaşam ile ilgili araştırma yaparken yazınıza rastladım ve oldukça bilgilendirici oldu benim için. 💚 İzninizle, ben de #SıfırAtık hakkında yazdığım bir yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum: https://www.tarz2.com/nasil-sifir-atik-yasariz 💙 Yazılarınızın devamının gelmesi dileklerimle. 💙 Sevgiler 🤗

    ReplyDelete