Arayın, Yeşil Hayatı Tarayın...

07/12/2012

Hastalıksız Bir Kış İçin




Havanın gittikçe soğumasıyla akla gelen ilk soru soğuk kış aylarını nasıl hasta olmadan geçireceğimiz. Etrafa dağılmış ilaç şişeleri ve kağıt mendil kutularıdan uzak, zevkli bir kış mevsimi geçirmek aslında mümkün. Özellikle genelde vücuda yardımcı olurken birçok da zarar veren ilaçlar yerine daha doğal yöntemlerle sağlıklı bir kış geçirmek istiyorsanız, bu girişiminizde size yardımcı olacak birkaç öneriyi paylaşmak istiyorum.

Yıl boyunca eviniz, iş yeriniz, arkadaş ortamlarınız, süpermarketler ve toplu taşıma araçları gibi bulunduğunuz tüm ortamlardan hastalık gelebilir. Bunun önüne geçmek için atılacak birkaç basit adım var. Bunlardan en iyi bilineni, vücudumuzdaki toksinlerden kurtulmamıza yardımcı olabilecek bol bol su içmek. Solunum ve bağışıklık sistemlerini destekleyerek mikropların vücutta yerleşmesinin önüne geçiyor su içmek. Bu noktada, BPA’lı şişeler ve damacanalardan uzak durmak gerektiğini hatırlamakta yarar var. Her durumda cam şişelerde bekletilen içme sularını tercih etmek doğru olacaktır.

Yeterli sıvı alınımının yanında gerekli besinlerden de yarar sağlamak önemli. Detaya girmeden kısaca sıralaycak olursak, bezelye, portakal, havuç, ve çilek gibi bağışıklık sistemimizi güçlendiren; ve brokoli, karnıbahar, ve brüksel lahanası gibi bizi ciddi hastalıklardan koruma potansiyeline sahip gıdalara yönelebiliriz. Ve tabii bu yiyecekleri çiğ veya tercihe göre çok az pişirerek tüketmek en yararlısı. Çünkü uzun ısıya tabi tutulan yiyeceklerde bağışıklık sistemini destekleyici besinler kayboluyor. Özellikle gelişmekte olan çocukların günde beş öğün meyve ve sebze tüketmesi tavsiye ediliyor.

Kışın soğuk aylarında en güzel hazırlanacak yemeklerden biri farklı farklı çorbalar. Ama eliniz hemen hazır çorbalara uzanmasın, en güzeli evde kendi zevkinize göre hazırlayacağınız farklı farklı sebzeleri barındıranlar. Alınan gıdalarda bir diğer önemli nokta her türlü şekerden uzak durma. Hastalık yapıcı özelliği olan patojenlerin genelde şekerle beslendiğini ve uygun ortamı bulduklarında hastalıklara neden olabileceklerini unutmadan davranıp bu dönemlerde, ve de mümkünse her zaman, şekerli gıdaları tercih etmeyiniz.

O kadar çok sevdiğimiz halde çoğu zaman yeterli miktarda alamadığımız uykumuz aslında o kadar önem taşıyor ki, sağlıklı bir kış mevsimini konu alan bu yazıda değinmeden geçemeyeceğim. Uykusuzluk yaşadığımızda hücrelerimiz ölmeye ve bünyemiz hastalıklara açık olmaya başlıyor. Her ne kadar herkesin bünyesi farklı olduğundan bu konuda kesin bir tavsiye vermek biraz gereksiz olsa da, doktorlara göre bebeklerin günde ortalama 18 saat, çocukların 10, ve yetişkinlerin de 6-8 saat uyumaları öneriliyor.

Sağlıklı kalmak için hareket etmek isteyen hücrelerinizi yerinizde otururarak hareketsizlikle kısıtlamayın. Hangi alanda olursa olsun spor ya da daha basit egzersizlerle harekete geçin. Ve bunu yapmak için lütfen ne hafta başını, ne ay başını, ne de yeni yılı beklemeyin. Hayatınızı düzene koymak için şu andan daha iyi bir an olamaz.

Dışarıda hava her ne kadar soğuk olursa olsun evinizi havalandırmayı ihmal etmeyin. Evinizin her odasını mümkün oldukça havalandırmak, içeride birikmiş olan kirli havanın dışarıya çıkmasını mümkün kılar. Vakit geçirdiğiniz ortamlarda sıcaklığı düşürerek mikropların üremesine engel olabilirsiniz. Ama herşeyden önce temizliğe önem vermek gerekir. Evde ve dışarda gerçekleştirdiğiniz tüm aktivitelerden sonra ellerin yıkanması, ve genel olarak her noktanın hijyeninin mümkün oldukça sağlanması yararlı.

Temizlik ürünlerinin reklamlarında duyduğunuz iddialı açıklamaları unutun, çünkü genelde çoğu sadece reklamcılık tekniklerinden ibaret. İçerilerinde barındırdıkları kimyasallarla yarardan çok zarara neden olan bu ürünlerden uzak durunuz. Hatta evinizde kendi ürünlerinizi hazırlayabileceğiniz bir ortam yaratarak ve internetten yardım alarak, temizlerken zehirlenmemek için gerçekten basit ama bir o kadar etkili kendi temizlik formüllerinizi yaratabilirsiniz. Bunlardan en basiti, kapalı bir kabın içerisine koyacağınız sirke, portakal, limon veya herhangi bir turuçgilin kabuğunu iki hafta beklettikten sonra süzgeçten geçirmek ve 1:1 oranında su ekleyerek evinizdeki tüm yüzeylerde kullanmak. Bu karışım antibakteriyel olmakla birlikte, güzel kokar ve hiçbir tehlikeli kimyasal içermediğinden gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.

Ailenizden birinin hasta olması evdeki tüm herkesin hasta olacağı anlamına gelmez. Hasta olan aile ferdinin diş fırçasını diğerlerinden ayırmak ve belirli aralıklarla tüm dış fırçalarını kaynar suda bekletmek zamanla bu fırçaların üzerinde biriken mikroplardan kurtulmanıza yardımcı olacak. Böyle durumlarda hapşırırken elleriniz yerine kağıt mendillerle ağız kısmını örtmek ve ortak kullanımda duran el havlularını üç günde bir yıkamak gerekir.


Çise Ünlüer (9 Aralık 2012)
ciseunluer@gmail.com

No comments:

Post a Comment